İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da başlayan çatışmalar, ABD’nin arabuluculuğunda 12 gün sonra ateşkesle sonuçlandı. Ancak ateşkes yürürlüğe girdikten kısa süre sonra gerçekleşen füze saldırısı, Ortadoğu çatışması riskini yeniden gündeme getirdi.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, İran’ın ateşkesi ihlal ettiğini belirterek Tahran’daki askeri hedeflere saldırı emri verdi. Bu karşılıklı suçlamalar, İsrail İran ateşkesi sürecinin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyuyor.
ABD Başkanı Donald Trump, ateşkesin “tam kapsamlı” olduğunu duyurmasına rağmen sahadaki gelişmeler, anlaşmanın uygulanabilirliği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Ortadoğu çatışması, bölgedeki barış umutlarını zorlaştırıyor.
İsrail İran Ateşkesi İhlal Edildi
Ateşkes ilanından saatler sonra İsrail’den gelen füze saldırısı ihlali açıklaması sürecin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Savunma Bakanı Israel Katz, İran’ın füze saldırısı düzenlediğini açıkladı ve Tahran’daki hedeflerin vurulması için orduya talimat verdi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail’in saldırılarını durdurması halinde misillemeye devam etmeyeceklerini belirtti. Ancak İran, İsrail’in “illegal operasyonlarını” sürdürdüğünü savunarak haklarını koruma kararlılığında olduğunu ifade etti.
ABD Başkanı Trump’ın Rolü ve Ortadoğu Stratejisi
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail İran ateşkesinde aktif arabuluculuk rolü üstlendi. Sosyal medyada yaptığı açıklamada, tarafların “tam ve eksiksiz ateşkes” üzerinde anlaştığını duyurdu.
Trump’ın bu hamlesi, ABD’nin Ortadoğu çatışması üzerindeki etkisini koruma ve bölge istikrarını sağlama çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. ABD, İsrail’in güvenliğini sağlamanın yanı sıra İran’ın nükleer kapasitesini sınırlandırmak için sert önlemler aldı.
ABD ve Katar, ateşkes görüşmelerinde önemli bir arabuluculuk yaptı. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman El Tani, Washington ile Tahran arasındaki iletişimi güçlendirdi.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, İran’ın nükleer tesislerinin ağır hasar gördüğünü açıkladı. Ancak uzmanlar, bu ateşkesin bölgedeki kalıcı barış için yeterli olmayacağını savunuyor.
