Toros Dağları ile Akdeniz’in eşsiz buluşma noktası olan Alanya, sadece doğal güzellikleriyle değil, köklü tarihiyle de ziyaretçilerini büyülüyor. Yarımada üzerine kurulu bu turizm cennetinde Helenistik dönemden Osmanlı’ya uzanan izleri görebileceğiniz Alanya Kalesi, Akdeniz’in koruyucusu Kızılkule, tarihi Bedesten ve savaşların sessiz tanığı Tophane mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında yer alıyor.
Bölgenin denizcilik geçmişine ışık tutan Alanya Tersanesi, ihtişamlı mimarisiyle Süleymaniye Camii ve binlerce yıllık eserleri barındıran Alanya Arkeoloji Müzesi ise ilçenin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Her köşesi tarih kokan Alanya, geçmişle bugünü harmanlayan benzersiz atmosferiyle unutulmaz bir gezi deneyimi sunuyor.
Alanya’nın Sembolik Yapısı: Alanya Kalesi
Alanya’da yer alan tarihi yapılardan bahsederken her zaman ilk sıraya Alanya Kalesi’ni koymamız gerekli. Kalenin sahip olduğu görkemli mimari ve yüzlerce yıl öncesinden bizlere ulaşmış oluşu yapıyı Alanya için çok önemli bir hale getiriyor. Helenistik dönemden günümüze kadar ulaşmayı başaran kalenin surları 6 kilometre uzunluğunda ve 250 metrelik devasa yüksekliklere sahip. Kesinlikle bu harika yapıp görmeden ilçeden ayrılmayın.
Alanya’da yer alan tarihi yapılardan bahsederken her zaman ilk sıraya Alanya Kalesi’ni koymamız gerekli. Kalenin sahip olduğu görkemli mimari ve yüzlerce yıl öncesinden bizlere ulaşmış oluşu yapıyı Alanya için çok önemli bir hale getiriyor. Helenistik dönemden günümüze kadar ulaşmayı başaran kalenin surları 6 kilometre uzunluğunda ve 250 metrelik devasa yüksekliklere sahip. Kesinlikle bu harika yapıp görmeden ilçeden ayrılmayın.
