Yaklaşık 600 bin kamu işçisinin merakla beklediği toplu iş sözleşmesi süreci önemli bir dönemece giriyor. Hükümetin 2025-2026 dönemi için vereceği zam teklifi yarın kamuoyu ile paylaşılacak. Sürecin seyrini belirleyecek olan bu teklif, hem işçi temsilcileri hem de kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.

Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonlarının ortak talepleri doğrultusunda hükümetin adımı, sadece maaş zammını değil, sosyal dengeleri ve ekonomik yönetişimi de doğrudan etkileyecek nitelikte. Özellikle yüksek enflasyonun gölgesinde yapılan bu görüşmeler, Türkiye’de emek piyasalarının geleceğine dair ipuçları taşıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “Bayram sonrası ilk teklifimizi sunacağız” açıklamasıyla birlikte kamu işçileri ve sendikalar, hükümetten gelecek somut adımı beklemeye başladı. İşte tüm detaylar…

Kamu İşçileri İçin Kritik Gün: Zam Teklifi Açıklanıyor

Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, Türkiye’deki çalışma yaşamının en kritik yapı taşlarından biri olmaya devam ediyor. Yaklaşık 600 bin kamu işçisini doğrudan etkileyen bu süreçte, hem işveren konumundaki hükümet hem de işçi sendikaları, kendi talepleri ve kırmızı çizgileri doğrultusunda masaya oturuyor.

2025 yılına girilirken yüksek enflasyon, geçim sıkıntısı ve alım gücü kaybı, işçi taleplerinin belirlenmesinde ana kriter oldu. Türk-İş ve Hak-İş’in ortak talepleri, taban ücretin günlük 1.800 TL’ye çıkarılması ve ilk altı ay için yüzde 50 oranında zam yapılması yönünde şekillendi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın bayram sonrası teklifin açıklanacağını belirtmesi, sürecin resmen başlatıldığını gösteriyor. Kamu işçilerinin talepleri, hükümetin yaklaşımı ve toplu sözleşme sürecinin tüm dinamikleri haberimizde ayrıntılarıyla yer alıyor.

Kamu İşçilerinin Talebi Ne?

Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları, kamu işçileri adına yaptıkları ortak başvuruda, ekonomik gerçeklikler ve artan yaşam maliyetleri dikkate alınarak yüksek oranlı bir zam talebinde bulundu. Bu taleplerin temel dayanak noktası, Türkiye’de hızla artan enflasyon oranı ve işçilerin alım gücündeki ciddi düşüş.

İki konfederasyonun ortak talep listesinde öne çıkan başlıklar şöyle:

Bu talepler, kamu işçileri nezdinde temel beklenti haline gelirken, hükümetin bu oranlara ne ölçüde yaklaşacağı, sözleşme sürecinin seyrini belirleyecek en önemli unsur olacak.

Hükümetin Adımı Merak Konusu

Kamu işçileriyle yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde ilk resmi adım, hükümetin zam teklifini sunmasıyla atılmış olacak. Bakan Işıkhan’ın yaptığı açıklamaya göre bu teklif, Kurban Bayramı sonrasında kamuoyuna duyurulacak. Hükümetin, sendikaların talebine nasıl yaklaşacağı, sadece çalışanlar için değil, kamu bütçesi açısından da büyük önem taşıyor.

Bakan Işıkhan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“İnşallah bayramdan sonra ilk teklifimizi kamu işçilerimize sunmuş olacağız. TÜHİS teklifini yaptıktan sonra da müzakere süreci başlayacak. İşçi sendikalarımızla bir araya geldiğimiz o masada uzlaşıyla bu süreci tamamlayacağımıza yürekten inanıyorum.”

Toplu Sözleşme Süreci Nasıl İşliyor?

Toplu iş sözleşmeleri, işçi ve işveren taraflarının belli dönemlerde bir araya gelerek ücret, sosyal haklar ve çalışma koşulları gibi konularda anlaşma sağlamasını öngörüyor. Bu süreç, Türkiye’de özellikle kamuda çalışan işçiler için oldukça kritik bir rol oynuyor. İşçi sendikalarının talepleri ile hükümetin teklifleri arasındaki denge, çoğu zaman ülke ekonomisinin genel gidişatına göre şekilleniyor.