Yalova’dan Bozcaada’ya doğru teknesiyle yola çıktıktan sonra kaybolan iş insanı Halit Yukay’tan günlerce haber alınamadı. Ailesinin ihbarı üzerine başlatılan geniş çaplı arama-kurtarma çalışmalarına Sahil Güvenlik, dalgıç timleri ve hava unsurları katıldı. Umutlu bekleyişin 19’uncu gününde acı haber geldi. Yetkililer, Yukay’ın cansız bedenine “Graywolf” isimli teknesinin enkazına yakın bir noktada, denizin 68 metre derinliğinde ulaşıldığını duyurdu.
Ekipler, cesedi sudan çıkarmak için özel hazırlık yaptı. Denizin zorlu koşullarına rağmen çalışmalar sürdürülerek arama sürecine nokta konuldu. Bu gelişme, uzun süredir kamuoyunun gündeminde yer alan olayın en kritik dönüm noktası oldu.
Tekne parçalanmış halde bulundu
Halit Yukay’ın kayboluşu 4 Ağustos günü başladı. İş insanı, saat 15.10’da Yalova’dan Bozcaada’ya gitmek üzere denize açıldı. Ancak kısa süre sonra iletişim kesildi. 5 Ağustos’ta Balıkesir Erdek açıklarında seyreden ticari bir gemiden gelen ihbar, arama çalışmalarını farklı bir noktaya taşıdı. İhbarda, deniz yüzeyinde parçalanmış ve batmak üzere olan bir tekne görüldüğü bildirildi.
Sahil Güvenlik ekipleri hızla bölgeye yönlendirildi. Çalışmalara 1 helikopter, 7 deniz aracı ve dalış timleri katıldı. Yapılan incelemelerde, parçalanmış teknenin motor seri numarasının Halit Yukay’ın “Graywolf” isimli teknesiyle örtüştüğü belirlendi. Böylece kaybolan iş insanına ait tekneye dair ilk somut delil ortaya çıktı.
Yük gemisi kaptanı tutuklandı
Olayla ilgili başlatılan soruşturmada “Arel 7” isimli kuru yük gemisi öne çıktı. İncelemelerde, bu geminin Yukay’ın teknesine çarptığı iddia edildi. Gemi kaptanı C.T. ilk aşamada adli kontrol ve yurtdışı yasağıyla serbest bırakıldı. Ancak savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alınarak tutuklandı.
Soruşturma kapsamında elde edilen raporlar şüpheleri güçlendirdi. Sahil Güvenlik’in hazırladığı dosyada, geminin ön kısmında çarpma sonucu oluştuğu değerlendirilen izlere rastlandı. Ayrıca, kazadan önce ve sonra çekilen fotoğraflar arasındaki fark da dosyaya eklendi. 3 Ağustos’ta Çanakkale’de çekilen fotoğrafta herhangi bir hasar görünmezken, 5 Ağustos’ta İzmit Limanı’nda kaydedilen görüntülerde bariz darbe izleri tespit edildi.
Kameralara takılan şüpheli hareketler
Soruşturmayı derinleştiren bir diğer unsur güvenlik kameraları oldu. İzmit Limanı’ndaki kayıtlar, 5 Ağustos sabahı limana yanaşan kuru yük gemisinde kaptan ve mürettebatın özellikle geminin baş kısmını dikkatle incelediğini gösterdi. Bu kayıtlar, çarpma iddialarını destekleyen önemli bir delil olarak dosyaya eklendi.
Mahkemede ifade veren kaptan C.T., yaşanan olayı şu sözlerle anlattı:
“Marmara Adası’nı geçtikten sonra bir sarsıntı hissettim. Önümde bazı parçalar vardı, tahta sandım. İçim rahat etmediği için geri dönüp baktım, bir can simidi gördüm. Ancak parçaların bana ait olmadığını düşündüm ve yoluma devam ettim.”
Deniz kazaları yeniden gündemde
Halit Yukay’ın ölümü, Türkiye’de deniz güvenliği konusunu yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, özellikle Marmara ve Ege’de yoğun gemi trafiği nedeniyle radar kayıtlarının daha etkin denetlenmesi gerektiğini belirtiyor. Her yıl yüzlerce tekne kazasının yaşandığı denizlerde, alınacak yeni önlemlerle benzer olayların önüne geçilmesi bekleniyor.
Soruşturma halen çok yönlü olarak sürüyor. Bilirkişi raporları ve radar kayıtlarının incelemesiyle kazanın kesin nedeni ortaya çıkarılacak. Olayda ihmali bulunan kişilerin hukuki sorumluluğu ise adli süreç sonunda belirlenecek.