Antalya

Antalya: Perde arkasındaki doğal film platosu

Tarihi konaklardan antik kentlere, Toroslardan Akdeniz'e uzanan coğrafyasıyla Antalya, yerli ve yabancı yapımlar için vazgeçilmez bir mekân haline geldi.

Abone Ol

Tarihi konaklardan antik kentlere, Toroslardan Akdeniz'e uzanan coğrafyasıyla Antalya, yerli ve yabancı yapımlar için vazgeçilmez bir mekân haline geldi.

Milyonların izlediği popüler bir dizideki o unutulmaz takip sahnesinin çekildiği Kaleiçi sokağı ya da uluslararası bir sinema filminin finalinin geçtiği Aspendos Tiyatrosu... İzleyiciler her zaman farkında olmasa da Antalya, Türkiye'nin en yoğun çalışan doğal film platolarından biri konumunda. "Antalya haber" gündemi genellikle turizm ve tarımla anılsa da şehrin perde arkasındaki sinema endüstrisi hem ekonomiye hem de tanıtıma ciddi katkılar sağlıyor.

Yönetmenlerin Gözdesi: Bir Şehir, Bin Farklı Mekân

Yapımcıları ve yönetmenleri Antalya'ya çeken temel nedenlerin başında, şehrin sunduğu coğrafi çeşitlilik geliyor. Bir film ekibi, aynı gün içinde sabah saatlerinde Saklıkent'te karlı bir dağ sahnesi çekerken, öğleden sonra Konyaaltı Sahili'nde bir plaj sahnesi kaydedebiliyor. Şehrin sahip olduğu zengin tarihi doku da büyük bir avantaj sunuyor. Kaleiçi'nin cumbalı evleri ve dar sokakları dönem projeleri için otantik bir atmosfer sağlarken; Perge, Side ve Aspendos gibi antik kentler, tarihi ve fantastik yapımlar için görkemli birer fon oluşturuyor. Yılın 300 gününü aşan güneşli havası ise, prodüksiyon planlamasında yapımcılara büyük bir lojistik kolaylık sağlıyor.

Hafızalardaki Sahneler, Unutulmaz Mekanlar

Antalya'nın doğal platosu, Türk sinema ve dizi tarihinde birçok unutulmaz sahneye ev sahipliği yaptı. Aksiyon filmleri için Köprülü Kanyon'un vahşi doğası kullanılırken, birçok popüler dizinin lüks yaşam sahneleri Belek ve Lara'daki dünyaca ünlü otellerde çekildi. Şehrin bu yönü, onu sadece bir tatil destinasyonu olmaktan çıkarıp, yaşayan bir film setine dönüştürüyor.

Ekonomiye "Motor" Etkisi: Dizi Turizmi Canlanıyor

Bir film veya dizi setinin bir şehirde kurulması, yüzlerce kişilik ekibin konaklamasından yeme-içmesine, yerel esnaftan yapılan kiralamalara kadar şehir ekonomisi için bir "motor" etkisi yaratıyor. Sektör temsilcileri, büyük bir prodüksiyonun şehre milyonlarca liralık bir ekonomik girdi sağladığını belirtiyor. Bununla birlikte, son yıllarda dizi turizmi olarak adlandırılan yeni bir trend de yükselişte. Yerli ve yabancı izleyiciler, hayranı oldukları yapımların çekildiği mekanları görmek için Antalya'ya özel turlar düzenliyor.

Altın Portakal'dan Doğan Miras

Antalya'nın sinemayla olan bu köklü bağı tesadüf değil. Şehir, Türkiye'nin en eski ve en prestijli sinema etkinliği olan Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne on yıllardır ev sahipliği yapıyor. Bu mirasın, şehirde sinemaya karşı bir farkındalık ve destek kültürü oluşturduğu, bunun da yapımcılar için bir cazibe unsuru olduğu ifade ediliyor. Sonuç olarak, Antalya'nın coğrafi avantajları, köklü sinema kültürüyle birleşerek şehri yerli ve yabancı yapımcılar için bir cazibe merkezi haline getiriyor.

Hollywood'un Radarına Giren Antalya: "Servet Operasyonu" Örneği

Antalya'nın doğal plato olma özelliği, son yıllarda sadece yerli yapımcıların değil, Hollywood'un da dikkatini çekmiş durumda. Bu ilginin en somut ve en büyük ölçekli örneği, dünyaca ünlü İngiliz yönetmen Guy Ritchie'nin 2021 yılında çektiği "Servet Operasyonu: Büyük Aldatmaca" (Operation Fortune: Ruse de Guerre) filmi oldu.

EXPO Hollywood Stüdyosuna Dönüştürüldü

Jason Statham, Hugh Grant ve Aubrey Plaza gibi dünyaca ünlü yıldızları bir araya getiren filmin çekimlerinin büyük bir bölümü Antalya'da gerçekleştirildi. Prodüksiyon için, bir dönemler EXPO 2016'ya ev sahipliği yapan devasa fuar alanı, adeta bir Hollywood stüdyosuna dönüştürüldü. Ayrıca filmin bazı aksiyon ve diyalog sahneleri için Kaleiçi'nin tarihi sokakları ve lüks bir villa set olarak kullanıldı.

Dünyaya Referans Oldu

Yüzlerce kişilik yabancı teknik ekibin ve oyuncuların aylarca şehirde konaklamasıyla sonuçlanan çekimlerin, Antalya ekonomisine milyonlarca dolarlık doğrudan bir katkı sağladığı belirtiliyor. Guy Ritchie'nin projesi, Antalya'nın sadece güzel manzaralar sunan bir mekân olmanın ötesinde, büyük ölçekli ve karmaşık Hollywood prodüksiyonlarını ağırlayabilecek lojistik ve teknik altyapıya sahip olduğunu kanıtlayan önemli bir referans oldu. Bu durum, gelecekte daha fazla uluslararası yapımın rotasını Antalya'ya çevirebileceği yönündeki beklentileri artırıyor.