Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, 2025'i küçük de olsa artışla tamamlamaya hazırlandıklarını, 2026'yı ise 'geçiş dönemi' olarak gördüklerini söyledi. 2026'nın kolay geçmeyeceğine dikkat çeken Kavaloğlu, turizmin fonlar, indirim ve teşviklerle desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Antalya Temsilciliği üyesi gazetecilerle yıl sonu buluşması gerçekleştirdi. 2025 turizmi ve 2026 beklentilerinin değerlendirildiği buluşmada Kavaloğlu, bu yıl 17 Aralık itibarıyla Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısının 16 milyon 800 bini geçtiğini açıkladı. Kavaloğlu, 'Geçen seneye göre yaklaşık yüzde 1,5'lik artışa tekabül ediyor bu rakam. Bu sene ulaşacağımız 17 milyon rakamını çok önemsiyorum. Birinci kaynak pazarımızla bir önceki üçüncü kaynak pazarımız olan Rusya ve Ukrayna'nın savaş halinin devam ediyor olması bizim çift haneli büyümelerimizi çok engelleyecek bir durum yaratıyor. Dolayısıyla 18 milyon, 20 milyon hedeflerimize bu savaşın devam etmesi, İsrail-Filistin geriliminin devam etmesi sebebiyle çok kolay ulaşamayacağımızı düşünüyorum' dedi.
YÜZDE 1-2'LİK BÜYÜME OLABİLİR
2026 yılına aynı perspektifle bakıldığında yine 17 milyon ziyaretçi beklediğini belirten Kavaloğlu, 'Yüzde 1-2'lik değişiklik olabilir, artı-eksi. Ama bunun dışında çok büyük bir değişiklik beklemiyorum. Şu anda kış aylarındayız, yılbaşı yaklaşıyor. Ama önümüzdeki sene ile ilgili rezervasyonların da bir önceki yılki gibi geldiğini görüyoruz. Öyle çok büyük artış gözlemlemiyoruz. Tabi ki jeopolitik özelliklerimizden dolayı dezavantaj yaşıyoruz ama Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bitmesiyle birlikte bambaşka bir turizm sezonuna da evrilebilir' diye konuştu.
RUSLAR 4 MİLYONU AŞIYOR
Rusya'dan gelen turist sayısının 2019'da neredeyse Antalya'da 6 milyon seviyesine yaklaştığını hatırlatan Kavaloğlu, 'İlk defa uzun süreden sonra bu sene 4 milyonu yakalayacak gibi gözüküyor. İkinci Almanya'nın, üçüncü İngiltere'nin, dördüncü Polonya'nın artık öyle çift haneli büyüme şansı yok. Tur operatörleriyle yaptığımız görüşmelerde, konulan uçaklarda çift haneli büyümeyi hiç kimse beklemiyor ve bunu hedeflemiyor. 2026 yılının da 2025'in benzeri olacağını görüyoruz' dedi.
2026 KOLAY GEÇMEYECEK
2026'nın bir 'geçiş yılı' olacağına dikkat çeken Kavaloğlu, 'Çünkü sıçrama beklemediğimiz dönemlerde muhakkak bir geçiş yılı yaşarız. Çünkü en ufak makro, mikro olumsuz etki olduğunda, herhangi bir risk anı oluştuğunda, böyle başa baş gittiğimiz yıllarda çok zorlanırız. 2019 çok iyi bir yıl olmasına rağmen dünyanın en büyük ikinci tur operatörü Thomas Cook'un iflası bizi çok olumsuz etkilemişti. Sonra 2020-2021 pandemi, 2022-2023 nefes yılları, 2024'te yüksek sezonun başlangıcında FTI iflası, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası, Paris Olimpiyatları, o bu derken yüksek sezonda zorlandık. 2024'te ona rağmen başarılı geçti. Bu kez 2025 yılı geldi, dayandı önümüze. 2025'i de çok kolay atlattık diyemeyeceğim. Olumlu bakmaya çalışıyoruz ama önümüzde yine bizi çok zorlayacak, kolay geçmeyecek bir 2026 yılı var' dedi.
DOLULUKLARIN EN DÜŞÜK OLDUĞU DÖNEM
Kış dönemi olarak bugünlerde Antalya turizminin mevsimsellik engeline takıldığından bahseden Kavaloğlu, 'Antalya'ya gelen kişi sayısı hafta içinde 6-7 bin, hafta sonu 10 bin seviyesinde. Aralık ayı bizim en zor dönemimiz. Aralık ayının ilk 3 haftası dolulukların en düşük seviyede olduğu, en zor geçen dönem. 24 Aralık'ta Christmas yaklaşık bir iki hafta, hem yılbaşı hem de Ortodoks Rusların Noel'i 6 Ocak'a denk geliyor. Orada iki haftalık bir nefes payımız olacak. 10 Ocak'la okulların yarıyıl tatiline girdiği döneme kadar yine düşük sezon olur' diye konuştu.
MEVSİM KAYMASINA DİKKAT ÇEKTİ
Bu sene insanların kasım ve aralık aylarında denize girdiklerini anlatan Kavaloğlu, 'Çok inanılmaz güzeldi yani. Eylül, ekim, kasım aralığı çok iyi atlattık. Kasım ayında iklim şartları çok iyiydi Antalya'da. Ama bu da birazcık iklimi ileriye doğru ittiriyor. Nisan, mayıs aylarının zor geçmesine sebep olacak. Ben 2026'da zor nisan mayıs bekliyorum. Dolayısıyla ilk 5 aydaki perspektife baktığımızda biraz zorlanacağız gibi gözüküyor. Haziran itibarıyla yüksek sezon başlıyor. Kurban Bayramı itibarıyla tam yüksek sezona başlayacakmışız gibi düşünüyorum 2026'da. Yine Rusya, Almanya, İngiltere, Polonya ilk dörtlüsünün değişmeyeceğini görüyorum' dedi.
GECELEME 110 DOLARA YÜKSELDİ
2026 yılı için otellerin fiyatlarda çift haneli bir artış yapmadığını da ifade eden Kaan Kavaloğlu, 'Rekabetçi olma özelliğimizi kaybetmemeye çalışıyoruz. Geceleme fiyatları 110 dolara yaklaştı. Biz 85-87 dolarlarla başlamıştık. Şimdi 110 dolara kadar çıkıyor olmamız, 4 sene içerisinde bu hedefe ilerlememiz çok olumlu. Rakiplerimiz Fransa ve İspanya'ya baktığımızda bu rakamlar 120 doların üzerinde. Dolayısıyla bir parça daha yolumuzun olduğunu düşünüyorum. Yunanistan son dönemde bizimle çok ciddi rekabet ediyor. Pandemi döneminde çok kötü bir sınav veren Avrupa Birliği şimdi ekonomik olarak AB üyesi ülkeler içinde turizm hareketi yaratma gayretinde. Bu gayet normal, biz de rekabet ediyoruz. Çok rekabetçiyiz. Biz çok dinamik bir pazarız. Dirayetin yanında dinamik olmamız da var açıkçası. Boğuşmalı geçiyor rekabet şartları' dedi.
OTELLERDEKİ RENOVASYON İÇİN BANKALARA KREDİ ÇAĞRISI
İspanya, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi AB ülkelerinin finansal çok destek gördüklerine işaret eden Kavaloğlu, 'Biz o konuda bir parça geride kalıyoruz. Rakiplerimize göre turizm hareketine 15-20 yıl sonradan başladık. Ama maratonu 100 metre hızıyla koştuk. Belki o dönemde ufak tefek hatalarımız da oldu ama 100 metre hızıyla koşunca eriştiğimiz nokta muazzam bir nokta. Hem İstanbul hem Antalya dünyanın sayılı turizm destinasyonlarından ikisi. Rakipleriniz de boş durmuyor. Bir de finansal imkanları bizden daha iyi kullandıkları için daha rekabetçi oluyorlar. Biz de bu durumda onlarla rekabet etmek için finansal gücümüzü iyi tutmaya çalışıyoruz. Bu arada hem kamu bankaları hem özel bankaların turizmle ilgili kredi seviyelerini yükseltmelerini bekliyoruz ki restorasyon, renovasyon için imkanlar çıksın otellerde' diye konuştu.
2026 İÇİN TALEPLER
Türkiye'de turizmin milli ve geliştirilmesi gereken bir sektör olduğuna vurgu yapan Kavaloğlu, 'Bacasız sanayi, nasıl adlandırırsanız adlandırın, yatırımların yüzde 95'i öz kaynaklarla. Dolayısıyla turizm tam anlamıyla desteklenmesi lazım. Tarıma verilen bir reeskont kredisi var. Aynı oranda olmasa bile turizmde de özellikle yenileme çalışmaları için bu tarz bir krediye ihtiyaç var. Çünkü rakip ülkeler bu tarz kredilere ve fonlara neredeyse sıfıra yakın maliyetle ulaşıyor. Kur politikası sebebiyle kârlılıklarımızın düştüğü bir dönemde bu bizi açıkçası yoruyor. Bu dönemde bir de özellikle kış aylarında finansal anlamda desteklenmemiz gerekiyor fonlarla, indirimlerle, teşviklerle. Yaz ayları için, böyle milli sektörün rekabetçi özelliğini kaybetmemesi için, ekstra bir vergi yükü altında kalmadan, özellikle geçiş yılı 2026'yı tamamlamamız gerekiyor. Yani sektör ekstra bir vergi yükünü çok kolay kaldıramaz. Özellikle kur politikasının, enflasyon politikasının bu şekilde devam ettiği bir dönemde' dedi.