Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise tüm Türkiye'yi ilgilendiren 2026 asgari ücret maratonu için kritik döneme girildi. Gözler, Aralık ayında yapılacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına çevrildi. Yüksek enflasyon karşısında çalışanların alım gücünü korumak, 2026 yılı müzakerelerinin ana gündem maddesi olacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde başlayacak süreç öncesinde, işçi tarafını temsil eden TÜRK-İŞ ve işveren tarafını temsil eden TİSK'ten ilk sinyaller gelmeye başladı. Peki, asgari ücret komisyonu ne zaman toplanacak ve ilk beklentiler ne yönde?
Asgari ücret komisyonu toplantı takvimi bekleniyor
Milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2026 asgari ücret rakamını belirleyecek olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yasa gereği Aralık ayı içinde toplanacak. Henüz resmi takvim açıklanmasa da, ilk toplantının 1 Aralık haftasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde yapılması bekleniyor.
Komisyon, geleneksel olarak dört toplantı şeklinde ilerliyor. Bakanlık'taki ilk toplantının ardından, taraflar (işçi ve işveren) sırayla TÜRK-İŞ ve TİSK genel merkezlerinde ikinci ve üçüncü toplantıları gerçekleştiriyor. Nihai kararın ise, dördüncü toplantının ardından Aralık ayının son haftasında açıklanması öngörülüyor.
İşçi tarafı (TÜRK-İŞ) 'açlık sınırı'nı işaret ediyor
İşçi kanadını temsil eden TÜRK-İŞ, 2026 asgari ücret müzakerelerindeki kırmızı çizgisini "açlık sınırı" olarak belirlemiş durumda. TÜRK-İŞ'in Ekim 2025 için açıkladığı son "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"na göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (açlık sınırı) 24.000 TL seviyesini aştı.
TÜRK-İŞ yetkilileri, mevcut 2025 asgari ücretinin (22.100 TL net) şimdiden açlık sınırının altında kaldığını vurguluyor. Bu nedenle, 2026 zammının mutlaka yıl sonu enflasyon beklentisinin üzerinde olması ve buna ek olarak bir "refah payı" eklenmesi gerektiği, pazarlıkların 24.000 TL'nin çok üzerinde bir rakamdan başlaması gerektiği belirtiliyor.
İşveren (TİSK) 'maliyet' ve 'destek' vurgusu yapıyor
İşveren tarafını temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ise 2026 asgari ücret artışında "rekabet gücü" ve "işveren maliyetleri" konularına odaklanıyor. TİSK, yapılacak artışın enflasyon oranlarını dikkate alması gerektiğini, ancak işletmeler üzerindeki SGK primi ve vergi yükünün de göz ardı edilmemesi gerektiğini savunuyor.
İşveren kanadı, özellikle 2025 yılı boyunca devam eden "Asgari Ücret Desteği"nin 2026 yılında artırılarak devam etmesini en önemli talep olarak masaya koyacak. TİSK'e göre, bu destek sağlanmazsa yüksek maliyetler nedeniyle istihdamda daralma yaşanabilir.
Hükümetin önceliği 'enflasyon hedefi' olacak
Hükümet kanadı ise 2026 asgari ücret zammında Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında belirlenen 2026 yılı enflasyon hedefini baz alacak. "Çalışanı enflasyona ezdirmeyeceğiz" söylemi korunurken, aynı zamanda belirlenecek rakamın enflasyonu körükleyici bir etki yaratmaması (enflasyon-ücret sarmalı) için hassas bir denge gözetilecek.
Tarafların (TÜRK-İŞ ve TİSK) uzlaşamaması durumunda, komisyondaki 15 üyenin (5 işçi, 5 işveren, 5 hükümet) oy çokluğuyla karar alınacak. Ancak son yıllarda olduğu gibi, nihai rakamın tarafların mutabakatıyla açıklanması için yoğun bir müzakere süreci yürütülecek.
Özetle, 2026 asgari ücret zammı için kritik Aralık ayı yaklaşırken, taraflar pozisyonlarını belirlemeye başladı. İşçi tarafı yüksek enflasyon ve açlık sınırını, işveren tarafı ise maliyetleri ve rekabet gücünü öne çıkaracak. Sürecin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilk toplantı tarihini ilan etmesiyle resmen başlaması bekleniyor.
Antalya ve Türkiye gündemine dair en güncel ekonomi haberleri, çalışma hayatına dair gelişmeler ve 'Nasıl Yapılır?' rehberleri için Antalya Haber'i takip etmeye devam edin.