Politika

Tanju Özcan: Mutlak butlan kararında CHP üyeliğimi askıya alırım

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP’de mutlak butlan kararı çıkarsa partiden istifa edeceğini ve üyeliğini askıya alacağını açıkladı.

Abone Ol

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP’de ‘mutlak butlan’ kararı çıkması durumunda partinin başına gelecek heyeti cunta heyeti olarak kabul edeceğini söyleyerek, “O cunta Cumhuriyet Halk Partisi'ni yönettiği sürece ister bana ödül versin, ister beni disipline versin, bunlara aldırmadan, mahkeme böyle bir karar verirse Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları da ‘biz bu görevi kabul ediyoruz’ derse, ben bu siyasi cunta partinin başından gidinceye kadar Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğimi istifa etmek suretiyle askıya alacağım” dedi.

Bolu Belediyesi tarafından daha önce Nilüfer Park içerisinde yer alan, kafe olarak kullanılan bina, belediyeye ait BolSev Vakfı tarafından kiralandı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, tamamen yenilenerek belediyeye ait restoran olarak hizmete açılan tesiste gazetecilerle bir araya geldi. Tesisin tüm tefrişatının BolSev Vakfı tarafından yapıldığını belirten Özcan, “Bolu’ya çok sayıda turist kafilesi geliyor. Abant, Gölcük, Yedigöller’e. Turizm İl Müdürlüğü’nün verdiği bilgiye göre ortalama günde 8 bin turist geliyor. Bolu merkeze geliyor. Abant’a, Gölcük’e ve Yedigöller’e gelenleri düşündüğümüzde yılda milyonlarca insanın Bolu'muza geldiğini görüyorsunuz. Ama Bolu merkezde şöyle bir eksiklik vardı. Özellikle yöresel ürünlerin sergilenebildiği, Bolu yerel gastronomisinin sunulabildiği mekan eksikliğimiz vardı. Biz birinci anlamda burayı yapmamız ve vakfın işletme şekliyle bu şekilde düşündük. Turist otobüslerinin mola verebileceği yerler arasında bu bölgeyi de katacağız. O yüzden buranın çok işlek olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.

‘MUTLAK BUTLAN KARARI VERİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM’

Tanju Özcan, partisinin kurultayına yönelik 24 Ekim’de görülecek davaya ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi:

“Şimdi mutlak butlan kararı verilebileceğini ben düşünmüyorum. Hukukçu olarak düşünemiyorum bunu. Çünkü mutlak butlanla ilgili ne bir dernekle ilgili bugüne kadar, ne bir meslek odasıyla ilgili olmamış ki siyasi parti için olsun. Ama ortada açılmış bir dava var. Uzadıkça uzuyor. Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi artık bu konuyu gündemden düşürmek için ya davanın kabulüne karar versin ya davanın reddine karar verip bu süreci, bu tartışmayı, bu suni tartışmayı, ülkedeki ekonomik sıkıntıların önüne geçmeyi amaçlayan bu suni tartışmayı bir tarafa bıraksın. Türkiye'de artık garip şeyler oluyor. Bizim 2 tane İstanbul il başkanımız var. Biri Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilen İstanbul il başkanımız Özgür Çelik. Mazbatası da var. İstanbul il başkanı olarak seçilmişsiniz diye kendisine yetki verilmiş. Bir tanesi, tedbir yoluyla Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev yetkisini fazlasıyla aşarak anayasa ihlali yaparak verdiği bir karar neticesinde, tedbiren eski İstanbul il başkanlığında oturan bir kayyım var. Bırakın arkadaşlar, her siyasi parti kimi genel başkan seçeceğine üyeleri ve delegeleri arzularıyla karar versin. Kimin kendisini yöneteceğine o kararı versin. Sen illa böyle bir karar vereceksen de mahkeme olarak uzatma kardeşim. Uzatma, ver bir önce kararını. Bazı arkadaşlarımızla sabahtan beri konuşuyoruz. ‘İşte böyle bir karar verilirse borsanın durumu ne olur, doların durumu ne olur?’ İnsanlar bunu düşünmek zorunda mı? İş insanları yatırım yaparken ‘Cumhuriyet Halk Partisi hakkında mahkeme ne karar verecek?’ diye aylarca düşünmek zorunda mı? Yani niye erteliyorsun? Hakim bey, ver kararını bir an önce. İtiraz edecekse etsin kararın muhatapları. Ama bir an önce şu kararı verip bitirmek lazım.”

‘BUNU BİR DARBE OLARAK KABUL EDERİM’

Tanju Özcan, mutlak butlan kararıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve gelmesi durumunda partisinden istifa edeceğini ifade ederek, “Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi partiye gelirse beni atıp atmaması benim hiç umurumda değil. Ben mahkeme kararıyla partinin başına gelen heyeti bir cunta heyeti olarak kabul ederim. Bunu bir darbe olarak kabul ederim. Ve o cunta Cumhuriyet Halk Partisi'ni yönettiği sürece ister bana ödül versin, ister beni disipline versin, bunlara aldırmadan, mahkeme böyle bir karar verirse Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları da ‘biz bu görevi kabul ediyoruz’ derse, ben bu siyasi cunta partinin başından gidinceye kadar Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğimi istifa etmek suretiyle askıya alacağım. Ne zaman ki Sayın Özgür Özel veya bir başka seçilmiş heyet genel merkez yönetimi tekrar göreve başladığı gün, ilk Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılma başvurusunda bizzat ben yapacağım. Durum bu kadar net. Benim tavrım, ‘Kemal Kılıçdaroğlu gelirse nasıl olsa beni atar’ diye Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğini askıya almak değil. Demokrasi anlayışım gereğince, bu cunta görevde olduğu sürece benim Cumhuriyet Halk Partisi'nde cuntanın altında çalışmamam düşüncesinden kaynak veren bir durum” dedi.